Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Geçmiş
için oynamak
"için oynamak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
için oynamak
play for
f.
"için oynamak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 30 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
çocukların oynamak, saklanmak veya barınmak için inşa ettikleri küçük yapı
den
i.
2
Genel
büyük para için kumar oynamak
gamble for high stakes
f.
3
Genel
rolü oynamak için seçilmeye uygun
castable
s.
Phrasals
4
Öbek Fiiller
riski azaltmak için bahsin bir kısmını veya tamamını diğer bahisçilerde de oynamak
lay off
f.
5
Öbek Fiiller
riski düşürmek için aynı bahsi başka bir bahisçide daha oynamak
lay off
f.
6
Öbek Fiiller
riski azaltmak için aynı bahsi veya bir kısmını başka bir bayide daha oynamak
lay off
f.
Idioms
7
Deyim
erkeklerin oyun oynamak veya film seyretmek için vakit geçirdikleri oda
man cave
i.
8
Deyim
iki taraf için de bahis oynamak
hedge a bet
f.
9
Deyim
her iki taraf için oynamak
bat for both sides
f.
10
Deyim
diğer taraf için oynamak
bat for the other side
f.
11
Deyim
diğer taraf için oynamak
bat for the other team
f.
12
Deyim
kazanmak için oynamak
go for (the) gold
f.
13
Deyim
eğlendirmek için oynamak
play for laughs
f.
14
Deyim
güldürmek için oynamak
play for laughs
f.
15
Deyim
sevdiği için oynamak
play for love
f.
16
Deyim
haz/keyif almak/aldığı için oynamak
play for love
f.
17
Deyim
diğer taraf için oynamak
play for the other team
f.
18
Deyim
bir şeyi eğlendirmek için oynamak
play something for laughs
f.
19
Deyim
bir şeyi güldürmek için oynamak
play something for laughs
f.
20
Deyim
kazanmak için oynamak
play to win
f.
Technical
21
Teknik
(görüntü) belirli bir alana sığdırmak için boyutlarıyla oynamak
scale
f.
Sport
22
Spor
(oyunda veya sporda) diğer oyuncuları gaza getirmek için bilerek kötü oynamak
hustle
f.
23
Spor
seçme sistemiyle profesyonel takımda oynamak için (sporcu) seçmek
draft [us]
f.
24
Spor
(krikette) sayı vermemek için oynamak
sit on the splice
f.
Card
25
İskambil
(abd'deki briç turnuvalarında) kısıtlı müsabakalarda oynamak için gerekli şartlara sahip oyuncu
master
i.
26
İskambil
(briçte) düşük bir kartın ardından koz oynamak için aynı takımdaki yüksek bir kartın oynanması
down-and-out
i.
Painting
27
Resim
renk tonları ile oynamak için tablo yüzeyine uygulanan yarı şeffaf tabaka
glaze
i.
28
Resim
renk tonları ile oynamak için tablo yüzeyini yarı şeffaf bir tabaka ile kaplamak
glaze
f.
Theatre
29
Tiyatro
tiyatroda zencileri oynamak için kullanılan maske
blackface
i.
Slang
30
Argo
oynamak için/katılacak grup arıyorum
lfg (looking for group)
expr.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of için oynamak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy